13 Ağustos 2011 Cumartesi

Senden nefret ediyorum pis sürtüük

Ah ilkokul arkadaşım. Seni sevmedim babanı da sevmezdim. İlkokul 5'te çıktın geldin okula. Geldiğinden beri sana kılım. Hiç sevemedim ama hiiç. Şimdi benimde 5. sınıfta bi kariyerim  bi popilik durumum vardı. Ama gelir gelemez tahtıma kondu sürtük. O zamanlar sınıfın gözdesiydim. Öğretmenime yalakalık yapar bütün sınıfa iyi davranırdım. Hep sınıf başkanı seçilirdim mesela.Bu kız geldi önce notlarını yüksek tuttu sonra sınıf başkanı seçildi daha sonra bütün sınıfın sevgisini kazandı. Bi de güzel sesi var ki sürtüğün herkes hayran böyle. Ben nasıl kıskanıyorum nasıl kıskanıyorum ama. Neyse dedim buna iki cazgırlık yapıyımda 2. döneme çeksin gitsin okuldan. Yok kıza ne işkenceler ne laflar ediyorum gık demiyo. Bekle Allah bekle kız ne zaman gitçek diyorum. Yok kız Nuh diyo Peygamber demiyo. Geldik 6. sınıfa kız hala gitmiyo. Hep bi rekabet var kızla aramızda. Giyim kuşam olsun. Not olsun. Arkadaş çevresi olsun. Ben hala kızın gitmesini bekliyorum. Ama dedim yok böyle olmıycak bu kızı bu yıl okuldan atmazsam seneye başıma bela olur bu. Bi gün oturuyoruz böyle okulun çardağında bu sürtük inceden inceye bana kaşar mı diyo bişeyler diyo. Başladık bunla laf dalaşına. Tabi köklü dostluklarım olduğundan(!) herkes benim yanımda. Bu kaldı mı bibaşına. Oh dedim bu yanlız başına kaldı. Kesin ayrılcak okuldan. Cıksss yine yanıldım sinirlerim tepemde ama gitmiyo kaltak. N'apsam n'etsem gitmiyo. Kız beni strese soktu her dakika onu nasıl okuldan attırsam nasıl göndersem diye düşünüp duruyorum.Sonra dedim bu kız zaten bir başına kaldı. Ben buna çektirdiğim türlü işkencelere devam ediyim. Bu gitçek yani gitmek zorunda yapçak bişeyi yok. İşte o zaman bastı benim köşeli. Çok iyi bi plan yaptım. Sınıftaki herkesi doldurdum bu sürtüğe karşı. Bu bir dışlanıyor bi dışlanıyor sorma.Sonra tabi 6. sınıftada dayandı dayandı. 7. sınıfa geçince siktirip gitti. Bende 2 yıldır beynimi siken soruna çözüm bulmuş oldum. Ama bu kaltaktan hala nefret ediyorum. Siz siz olun bi sürtük için bu kadar uğraşmayın.Gereksiz yani böyle sürtükleri kendi alemine bırakmak gerek. - Becky;)

Elbisemi katleden insan değildir

Geçenlerde bir alışveriş merkezine gittim gezdim dolaştım falan derken şu ergenlerin fotoğraf çekildiği meşuuuur starbucks'ın önünde durdum dedim kız pippi uzun zamandır bir mocha içmedin gel bir tane iç mis gibi de kahve kokuyo  hem  diye gaza geldim girdim içeri.Aldım kahvemi oturdum tahmin ettiğim gibi ergenlerin bir kaçı gelmiş fotoğraf çekiyolar ama haklılar valla çok güzeldi neyse bende koltuğa gömülmüş kremasını ağzıma atmaya çalışırken bir tane kız geldi,kız belli içmiş falan oturdu kahvesini aldıktan sonra yanımdaki masaya,bas bas bağırıyo orospu sinirlerim tepeme çıktı yani kovmuyolarda tabii kız mini etek giymiş götü başı ortada neden kovsunlar ki ordaki erkek çalışanlara da gündoğmuştu kısacası. Tam kalkmak üzereydim kız benim yeni aldığım elbisenin olduğu poşetin içine kustu benim cinler zaten tepede zaten aldım kızın kahvesini üzerine döktüm soğuktu keşke sıcak olsaydıda yansaydı sürtük.Benim bir tanecik elbiseme gelirsek eğer 5 kere yıkadım,kusmuk kokusu ancak gitti ve  5 kere yıkadığım için rengi açıldı yani sikik gibi oldu anlıyacağınız  artık sadece evde giyebiliyorum o güzel elbiseyi.Starbucks'un bir daha önüne bile uğramadım o derece nefret ediyorum ordan ama kabul ediyim kahveleri çok güzel -pippi

10 Ağustos 2011 Çarşamba

Vurulmuştum Bir Çarpık Dişliye

Sebze falan almak için pazara gittiğimizde hangi pazarcının iyi sebzeler sattığına dikkat ederiz sonunda sebze aldığımızda pezevenk pazarcının bize en kötü sebzeleri sattığını görünce öfke ve hayal kırıklığına uğrarız.İnternetten sevgili bulmakta böyle bişey işte facebook ta onlarca yakışıklı çocuk varken siz gider yakışıklı göründüğünü zanneden ukala bi çocukla çıkarsınız artık aklınımız nerdeyse neyse bende bi kere internetten tanıştığım bir çocukla çıktım.Çocukla daha yeni tanışmıştım facebook daki fotoğrafları da fena değildi böyle mal bişeye de benzimiyodu yazı stili falan normaldi yani.Neyse biz bu çocukla çıkmaya başladık bu habire buluşalım diyodu bense habire erteliyodum bir kaç hafta internetten falan yazıştık sonra ben kendi kendime olmaz böyle pippi  çocuğu görmen lazım belki de çok yakışıklıdır diye hevesle çocuğa  cuma günü buluşalım mı dedim tabii atladı hemen ben cuma ya kadar ecel terleri döktüm dualar ettim buluşmayalım bu çocukla allahım nolur diye  geldi beklenen gün.Hazırlandım  falan sonra çocukla  buluşucağımız yere gittim bi baktım çocuk orda ama hiç orda olmasını istemedim  siktir dedim içimden çocuk çirkinlik abidesi,saçlar olsun,yüz olsun,vücut olsun hele o dişler...Baktığım anda kusucak gibi oluyodum ayrık ayrık hemde sarı sarıydı.Ben bundan olabildiğince uzak durdum hiç konuşmadım falan bir yerde oturduk sohbet ettik allahtan yanımız da bi kaç kişi vardı yoksa ben bu aygırla tek başıma ne yapardım bilmiyorum.Bir bahane uydurup eve gitmem gerek dedim tam giderken çocuk elimden tuttu bişeyde diyemedim ama içimden dualar ettim allahım çocuk elimi bıraksıııın noluuuur diye. Evimin çok yakınındaydık tam öpücekti ki ı annem falan görür dedim bıraktım elini bir hışımla uzaklaştım yanından (elide sigara içtiği için leş gibi sigara kokuyodu aygırın) daha yarım saat geçmeden çocuktan bir mesajlar bir yavşamalar görmeniz lazım bende cevap falan vermedim şoktaydım tabii hiç birisinin elini tuttuktan sonra 5 kere falan yıkamadım elimi.bi gün en yakın arkadaşım benim facemdeyken barışalım yazmış bana arkadaşımda olanları bilmiyodu tamam demiş bende ayrıldım diye mutlu mesut dolaşıyodum ortalıkta,aradı arkadaşım barıştırdım sizi diye  siktir dedim pippi boku yedin sen.Arkadaşıma anlattım olanları o da bişey olmaz aşkım seni seviyorum bilmem ne yaz buluşmaları da tatil bahanesiyle ek dedi bu fikir çok basit geldi bana da ama çocukla her konuştuğumda onun o dişleri aklıma geliyodu her seni seviyorum yazdığım da klavyeyi falan siliyodum o derece.Neyse ben bununla bi müddet daha çıkmaya devam ettim bazen cevap bile vermedim sonunda kendisi ayrıldı o gün o kadar mutluydum ki anlatamam sanki cennetteydim bu kadar olurdu telefonuma bi baktım bu arıyo açtım telefonu özür diliyo sürekli tekrar çıkalım diyo olmaz dedim anlamıyo sonunda siktir git pezevenk dedim kapattım telefonu.Küfür ettiğim konuşmadan sonra bir daha aramadı arada bi hala aklıma geliyo o dişleri o zamanlar odama gidip mr.fıtz'in inci gibi dişleri olan posterine bakıyorum ve sakinleşiyorum.Sen kimseye çıktığım aygır gibileri verme allahım -Pippi

9 Ağustos 2011 Salı

Elveda Kuulluk Abidem, Çilli Bom'um

"Yaz başladı mı, başlar sevgili sezonu derler. Aylardır babamdan başka erkek görmedim yea" diyodum yeşil gözlü rüzgarıma kapılmadan önce. O kadar efkarlı başladım ki cümlenin sonunu getiremeden akıyodu göz yaşım klavyeme...


İlişkinin başı da böyleydi dedim Allah'ım bana bi kıyak yapıcağını biliyodum. Tam isteğime göreydi ama bi görsen "yemyeşil gözler, bembeyaz dişler, upuzun boy, geniş omuzlar" ha bir de çilleri var o ayrı. İlk başta ben de şaşırdım yok canım rüyamdayım heralde falan dedim. Ama yok lan benim rüyamlarımda bile yok böyle tipler. Of nasıl gülüyo allahım allahım,erirsin. Ulan Becky dedim durdun durdun turnayı gözünden vurdun. Tanıştık falan bir mesajlaşıyoruz ki gündüz gece her dakika. Hiç de sıkılmıyorum valla. Anlayacağın, mutluluktan ağlıyodum...


 Sonra bu çilli çocuk çocukluk aşkımdan girdi de ondan öncekinden çıktı. Nasıl bir kıskançlık nasıl bir kapris. Şimdi ben bu çilliye taktım ya ne yapsa batıyor ne yapsa batıyor. Sonra dedim ben bunu bi gözden geçiriyim, çocuğu yeniden tanımak için eski mesajlara falan baktım. Amaan ne gözden geçirmekmiş çocuğun ne kötülüğü varsa görmezden gelmişim. Eski mesajlara baktığım da anladım  bi insan sadece klasik müzik dinleyip kitap mı okur? Nerde bunun gırgırı şamatası. En büyük hayalini soruyorum Fransa'da saksafon çalmak diyo.  Aman aman Sonra anladım ki ben bu çocugun tipine kapılmışım. Çocuğu tanıdıkça soğudum, soğumak ne kelime üşüdüm dondum o derece.(Bu kıytırık espriye gülmediniz dimi?) Yok klasik müzik'miş entel dantel filmlermiş baktım çocuk "kuulluk abidesi" bi bahane bulup ayaklarımı popoma çarpa çarpa hızla uzaklaştım. Şimdi de aklıma geldikçe faceden fotoğraflarına bakıp çaktırmadan çaktırmadan ağlıyorum. Şimdi napıyodur kim bilir, kim bilir o saksafonu neresine sokmuştur Çilli bomum. Anlayacağınız mutluluk sebebiyle ağlayarak başlayan ilişkiler tiksinçlik sebebiyle ağlayarak bitebiliyomuş. Dikkatli olun derim, tipe güvenmeyin.  - Becky;)